Sabahın erken saatlerinden itibaren Kilyos, Suma Beach’teyiz. Çekime ilk gelen isim Hande Ataizi. Makyajı ve saçı yapılırken küçük küçük sohbet etme şansı yakalıyoruz. Oğlu Leon’u anlatıyor. Babasıyla tatilde olduğunu, dünyanın en güzel yerlerinden birine gittiğini ama yine de annesini çok özlediğini söylediğini anlatıyor. Bir ara telefonunu alarak yanımızdan uzaklaşıyor ve oğluyla görüntülü konuşuyor. İstanbul’da sık sık oğluyla birlikte Maçka Parkı’na gittiğini söylüyor. Anne olmak ona ayrı bir güzellik katmış; çocuğundan bahsederken gözlerinin içi parlıyor. Ve bir çekim için en önemli konulardan biri; hiç yorulmuyor ve şikayet etmiyor! Verdiği birbirinden güzel pozlar esnasında “Acaba şunu bununla mı giysem” diye styling ekibine de yardımcı olmaya çalışıyor. En güzeli ise kendisini Nihat Odabaşı’nın objektifine emanet ediyor ve ortaya birbirinden güzel kareler çıkıyor.
Çok sakin ve pozitif bir yapınız var. Yakınlarınız sizi nasıl tanımlıyor?
Teşekkür ederim; çok sakin olmak için çok uğraştım...Yıllar seni sadeleştirip çok güzel bir kıvama getiriyor. Olaylara ve durumlara çok çeşitli açılardan yaklaşırım. Yargılamam ve insanların problem olarak anlattıkları şeyleri yumuşatıp farklı taraftan bakmalarını sağlayabilecek bir yeteneğim var. Bu yüzden de beni her şeyi konuşup anlatacakları biri olarak görüyorlar. Bir de istediğim zaman neşe saçarım. Bensiz eğlence olmaz.
Yaz insanı mısınız, kış insanı mı?
Havalar ısınınca bir giyinesim gelir, daha kadınsı olurum. Üşümediğim zaman kendimi daha iyi ifade edebiliyorum. Güneşle uyanıyorsun, güneşle günü bitiriyorsun. Ilık yaz akşamları, keyifli sohbetler. Evet, galiba yaz!
Bu yaz için tatil destinasyonlarınız belli mi?
Bodrum’da Güneri Cıvaoğlu’nun teşvikiyle aldığım bir evimiz var. Çocuk olduktan sonra Allah razı olsun diyorum, çünkü pek yazlık tipi değilim. Ama çocuk vs. bir tatil evinin olması güzel. Annem sayesinde hayat buldu ev. Yaz kış bahçıvan çiçeklerle ilgileniyor. Leon ve annem sabah birlikte mandalina ağacı, gül ve çiçekleri sularken ben çimenlerin üstünde egzersiz yapıyorum. Sonra köyden simit alıp güzel bir kahvaltı. Sonra Türk kahvesi ardından deniz derken şehre dönesim gelmiyor.
Leon iyice büyüdü. Annelik nasıl gidiyor?
Annelik çok güzel geldi bana. Biraz karmaşık bir ruhum var; savrulmaya pek müsait, o dengelendi. Düzen insanın içinde ama çocukla ister istemez farklı bir stabilite oluyor. Biraz kurallar getirdi annelik hayatıma ve ben daha iyi nefes alıyorum. Huzurluyum. Kendinden başka birinin sorumluluğunu taşımanın bu kadar güzel olacağını inanın tahmin edemezdim. Benjamin bana “ben senin bu kadar iyi anne olacağını tahmin etmezdim” dedi. Ben eder miydim? Evet, ederdim.
Erkek çocuklar anneye düşkün olur. Sizde de öyle bir durum var mı?
Evet, bana çok düşkün. Alabileceği kadar sevgi alsın benden. Karşılıklı hissedilen bir sevgi bu.. Kendine has bir karakteri oluyor bütün çocukların. Onu desteklemek lazım her bakımdan yeteneklerini vs. Ayrıca ailelerin çocuklarına iyi bir eğitim verme isteklerini anlıyorum; anne baba olarak onlar için en iyisini istiyoruz ama sevgiyi de unutmamak lazım. Ne kadar güzel vakit geçirilirse, çocuk kendini o derece güvende ve iyi hissediyor.
Leon’a vereceğiniz en önemli hayat dersi ne olur?
Maalesef öyle olmuyor. Herkes kendi dersi neyse onu yaşıyor. Kendi tecrübelerini yaşayarak kararlar alıyorsun. Biz annemizin babamızın sözünü dinledik mi, e hayır. Ona tek söyleyebileceğim şey, mutlu olduğun mesleği seç, olur herhalde. Mutlu olacağın hayattan da taviz verme. Seçimin ne olursa olsun sadece kendini düşün.